Hersey Burada
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hersey Burada

Hersey Burada
 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Çeşitli Videolar
.:Nükleer Enerji:.2 Icon_minitimeCuma Haz. 06, 2008 12:49 am tarafından Admin

» Komik Gifler 2
.:Nükleer Enerji:.2 Icon_minitimePerş. Haz. 05, 2008 10:52 am tarafından Admin

» Video Kesme Programı
.:Nükleer Enerji:.2 Icon_minitimeSalı Haz. 03, 2008 6:40 am tarafından Admin

» Kota Dostu Mini Oyun Koleksiyonu [320 Full Oyun], Tümü 100MB altı, Alternatifli ve HEPSİ TEK LİNK
.:Nükleer Enerji:.2 Icon_minitimeSalı Haz. 03, 2008 3:48 am tarafından Admin

» ((((Kurulum)))) Perfect Xp Sp3+ Lite Edition [sp3tr, 327 Mb], Sata/raid,Sp3+,Birkaç Program,Hızlı&Şık
.:Nükleer Enerji:.2 Icon_minitimeSalı Haz. 03, 2008 3:45 am tarafından Admin

» Perfect Xp Sp3+ Lite Edition [sp3tr, 327 Mb], Sata/raid,Sp3+,Birkaç Program,Hızlı&Şık
.:Nükleer Enerji:.2 Icon_minitimeSalı Haz. 03, 2008 3:43 am tarafından Admin

» TncVista Çıktı!!
.:Nükleer Enerji:.2 Icon_minitimeSalı Haz. 03, 2008 3:36 am tarafından Admin

» A Dan Z Ye Katılımsız Programlar, Ayrı ayrı linkler(Son Bölüm)
.:Nükleer Enerji:.2 Icon_minitimeSalı Haz. 03, 2008 3:30 am tarafından Admin

» A Dan Z Ye Katılımsız Programlar, Ayrı ayrı linkler(5.Bölüm)
.:Nükleer Enerji:.2 Icon_minitimeSalı Haz. 03, 2008 3:29 am tarafından Admin

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Forum
Ortaklar
Forum

 

 .:Nükleer Enerji:.2

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin



Mesaj Sayısı : 125
Kayıt tarihi : 05/05/08
Yaş : 30
Nerden : Samsun

Games
Criminal Games:
.:Nükleer Enerji:.2 Left_bar_bleue10/100.:Nükleer Enerji:.2 Empty_bar_bleue  (10/100)

.:Nükleer Enerji:.2 Empty
MesajKonu: .:Nükleer Enerji:.2   .:Nükleer Enerji:.2 Icon_minitimeC.tesi Mayıs 10, 2008 11:56 am

10. RADYOAKTİF ATIKLAR

1 000 MWe gücündeki bir nükleer güç santrali yılda yaklaşık 30 ton (7 m3) yakıt tüketerek 27 ton kullanılmış yakıt üretmektedir. Nükleer güç santrallerinin en önemli problemlerinden biri bu radyoaktif atıklarıdır. 238U?in nötronlarla reaksiyonundan oluşan 239Pu?un yarılanma süresi 24 bin yıldan fazladır ve 235U gibi fisyona uğrar.
235U?in fisyonuyla 200?den fazla radyoaktif ürün oluşur. Bu fisyon parçaları zamanla reaktör kalbinde birikir. Reaktörün işlemesi sırasında tehlikesiz düzeyde radyoaktivite bulaşan elbise, ayakkabı, eldiven gibi eşyalarla bu fisyon parçaları, aktivitelerinin % 98?inden fazlasını kaybetmek üzere santrallerde 10-20 yıl süre ile bekletilir, uzun ömürlü olanlar camlaştırılır, çoğunlukla sıvı olan bu atıklar kademeli olarak kurşun, beton ve korozyona dayanıklı kaplar içine konur ve bu kaplar da jeolojik olarak kararlı bölgelerde, Uluslar Arası Atom Ajansı?nın denetiminde binlerce metre derinlerde hazırlanan beton zırhlı galerilerde saklanır.

İnsanlar Nükleer Güç Santrallerinden Neden Bu Kadar Korkmakta?

İnsanlar genellikle bilinmeyen ve hayal edilen tehlikelerden daha fazla korkma eğilimi taşırlar. Yanlış olmasına ve fiziksel olarak imkansız bulunmasına rağmen bir çok insan nükleer santrallerin bir bomba gibi patlamasından endişe ederler.

Elektrik, buhar makinesi, otomobil, uçak, uzay araştırmaları gibi yirminci yüzyılda ortaya çıkan her yeni teknoloji, başlangıçta birçok tehlikelerle dolu olduğu şeklinde kamuoyuna yansıtılmıştır. Ancak yaşamımıza getirdiği katkılar ortaya çıktıkça bu korkumuz da azalmıştır.
Modern Nükleer santraller bir çok güvenlik sistemiyle donatılmışlardır. Bir sistem tamamıyla arızalansa bile diğeri onun yerine geçecek şekilde tasarlanmışlardır.


Aynı zamanda diğer konvansiyonel elektrik üreten teknolojilerden farklı olarak, yer seçimi, inşaat, işletme ve işletme sonrası sökülme süreçlerinde, bağımsız bir otorite tarafından denetlenirler.


alıntıla



jaws07

Mesaj sayısı: 1871 09 Eylül 2007, 14:43:32


11. NÜKLEER SANTRAL KAZALARI

İnsan yapısı tesislerin arıza ve kaza yapmaları doğaldır. Nükleer güç santrallerinin tarihinde, yani 44 yılda (1957-2001) önemli sayılabilecek üç kaza gerçekleşmiştir. Bunlardan ikisi kısmi (Three Mile Island ve Tokaimura), biri de tam (Çernobil) kazadır.
İlk önemli kısmi nükleer güç santrali kazası, 1979 yılında ABD?de Three Mile Island?da gerçekleşmiştir. Bu kaza radyoaktif sızma şeklinde olmuş ve büyümeden denetim altına alınabilmiştir. Soğutma devresinin bakım görevlisinin hatası sonucu vanaların kapalı tutulmasından kaynaklanan bu kazada ölen veya yaralanan olmamışsa da çevredeki radyoaktif birikintinin temizlenmesi gerekmiştir.
İkinci kısmi nükleer güç santral kazası ise 1999 yılında Japonya?nın başkenti Tokyo?nun 120 km kuzey doğusundaki Tokaimura Nükleer Santral kazasıdır. Bir kişinin ölümü ve 439 kişinin de yüksek dozda radyasyona maruz kalmasına sebep olmuştur.
Çernobil Nükleer Santral Kazası
Ukrayna?daki Çernobil nükleer güç santralindeki kaza, reaktör güvenliği ile ilgili bir test sırasında gerçekleşmişti. Yapılan test, bu tür reaktörlerin kararlı çalışamadığı çok düşük güç seviyesindeydi ve bu seviyede reaktörün güvenlik sistemlerinin devreye girmemesi için, sorumlu operatörler, normalde yapmamaları gerektiği halde acil durum kapama sistemini devre dışı bırakmışlardı. Deney sırasında kalp içi sıcaklıklar güvenli seviyenin üstüne çıktığında ise reaktörü kapatacak ve soğutma sağlayacak sistemler devre dışındaydı. Bu affedilmez hata, buhar basıncının artmasına ve bu yüzden oluşan buhar patlamasıyla birlikte çatının çökmesine yol açtı.
Böylece, reaktör içindeki sıcak grafit direk olarak atmosferle temas eder hale geldi. Havada bulunan oksijenle reaksiyona giren grafitin yanmasıyla reaktör kalbi bütünlüğünü kaybetti ve bu tür Rus reaktörlerinde (RMBK-1000) koruma kabuğunun da olmaması nedeniyle, radyoaktif maddeler dışarı salındı.
26 Nisan 1986, saat 01:23?de olan bu kazanın etkileri çok büyük oldu. Bu kaza, çevredeki halkta ciddi olumsuz sonuçlara yol açan ilk kazaydı. 35 kişi kaza nedeniyle hayatlarını kaybettiler. Uzun dönemde de binlerce insan üzerinde olumsuz etkileri görülmeye devam etmektedir.


12. DÜNYADAKİ NÜKLEER GÜÇ SANTRALLERİ



Uluslararası Atom Enerji Ajansı?na göre (1998 sonu), 434 nükleer güç santralı 33 ülkenin 250 farklı bölgesinde işletme halindedir. Ek olarak, 15 ülkede 36 nükleer güç santralinin inşaatı sürdürülmektedir. Dünyada işletme halindeki santraller yaklaşık 350 000 MWe, inşaa halinde olanlar ise yaklaşık 27500 MWe kapasiteye sahiptirler.
Nükleer enerjinin toplam dünya elektrik üretimindeki payı ise yaklaşık %16?dır.



Ek olarak, Dünyada tıb, bilimsel araştırma, enerji, tarım ve endüstrideki ihtiyaçlara destek veren 3000?den fazla nükleer tesis bulunmaktadır (Tablo 1).

Nükleer Güç Santrali Bulunan Belli Başlı Ülkeler

Komşularımız arasında Ukrayna?da 16?sı işletme ve 4?ü de inşa halinde olmak üzere toplam olarak 20 tane nükleer güç santrali bulunmaktadır ve Ukrayna toplam elektrik üretiminin % 45,4?ünü nükleer santrallerden sağlamaktadır. Bu rakamlar sırasıyla Bulgaristan için 6 - 0 - % 41,5, Ermenistan için 1 - 0 - % 24,7, Rusya için 26 ? 4 - % 13,1, Romanya için 1 - 1 - % 10,3 ve İran için 0 ? 2 - 0?dır.
Diğer ülkelerden Fransa için bu rakamlar 58 - 1 - % 75,8, Kore için 14 - 3 - % 41,4, Japonya için 52 - 2 - % 35,9, Macaristan için 4 - 0 - % 35,6, Almanya için 20 - 0 - % 28,3, İngiltere için 35 - 0- % 27,1, Tayvan için 6 - 1 - % 24,8, ABD için 104 - 0 - % 18,7, Romanya için 1 - 1 - % 10,3, Hindistan için 10 - 4 - % 2,5, Pakistan için 1- 1- % 0,7, Kazakistan için 1- 0 - % 0,2?dir
Dünya genelinde yeni kurulacak nükleer santrallerin sayısı sınırlı kalmaktadır. Ancak yeni nükleer santral yapımından vazgeçilmiş de değildir. Konu her ülkenin enerji stratejisine bağlıdır. Mesela Fransa toplam enerji üretiminin % 76?sını nükleer santrallerden sağlamakta ve önemli bir kısmını İngiltere, Almanya, İsviçre gibi ülkelere ihraç etmektedir.


13. NÜKLEER ENERJİ VE TÜRKİYE
Türkiye?de 1956 yılında ?Atom Enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği? kurulmuş, 1982 yılında yeniden yapılanarak ?Türkiye Atom Enerjisi Kurumu?na dönüştürülmüştür. Görevi, nükleer teknolojinin, barışçıl amaçlar için, sağlıklı bir biçimde kullanılmasına ve transfer edilmesine yönelik araştırma, geliştirme ve işbirliği faaliyetlerini yürütmektir. Dikkat edilirse, Türkiye Atom Enerjisi Genel Sekreterliği, ilk ticari nükleer güç santralinin işletmeye açılmasından (1957) bir sene önce (1956) kurulmuştur.
Bu her türlü takdirin üzerinde bir davranıştır. Türkiye?de nükleer santrallerin kurulması kararı ilk kez 1968 yılında III. Beş Yıllık Kalkınma Planında yer almıştır.
IV. Beş Yıllık Kalkınma Planında ise, Mersin-Gülnar?da Akkuyu yöresinde kurulması planlanan nükleer santralin inşasına başlanması öngörülmüş ve 1977 yılında ihale açılmış, ancak sonuca gidilememiştir.
1982 yılında Ulusu Hükümeti, Akkuyu?da iki ve Sinop?ta bir olmak üzere üç nükleer santrali, 1990 yılında hizmete girmek üzere ihaleye çıkarmışsa da amaca ulaşılamamıştır. Nihayet 1 Mart 2000?de Bakanlar Kurulu nükleer santral ihalesine karar vermiş, fakat 8 Nisan 2000?de gene süresiz ertelemeye gidilmiştir. Yani, tüm ihaleler Türkiye için büyük bir hüsranla sonuçlanmış, 100 milyon dolardan fazla para sarf edilmiş, aradan 23 yıl geçtikten sonra tekrar aynı noktaya gelinmiştir.
1970 yılında Güney Kore ile Türkiye?nin nükleer alandaki potansiyeli aynıydı. Türkiye 2001 yılında bir tane bile nükleer santral kuramamışken Güney Kore?de 14 nükleer santral işlemekte, toplam elektrik üretiminin % 41,4?ünü nükleer santrallerden sağlamakta, 3 santralin de inşası devam etmektedir. Bu santrallerden sadece ikisini başkaları, geri kalanını Güney Kore yapmıştır. Bugün Güney Kore dışarıya nükleer güç santralı pazarlayacak duruma gelmiştir.
24 Haziran 2000?de İngiltere?de yayımlanan The Economist dergisi dünyanın teknolojik haritasını çıkarmış, teknolojiyi icat edenler, teknolojiyi kullananlar ve diğerleri şeklinde dünya ülkelerini sınıflandırmış, Güney Kore?yi teknolojiyi icat edenler sınıfına alırken, Türkiye?yi, üçüncü sınıfa, yani teknolojiyi ne icat edebilen ve ne de kullanabilen ülkeler safına dahil etmiştir.



14. NÜKLEER ENERJİ TÜRKİYE İÇİN GEREKLİ MİDİR?


Ülkemizde 1999 yılında kişi başına tüketilen elektrik enerjisi 1840 kWh olup dünya ortalaması olan 2200 kWh?ın bile çok altındadır. OECD ülkelerinde ortalama değer 10 000 kWh, Yunanistan?da ise 5000 kWh?dır. Yani bir Yunanlı bir Türk?ün üç katı daha fazla elektrik enerjisi tüketmekte ve daha refah içinde yaşamaktadır. Sadece bu rakamlar bile ülkemizin elektrik enerjisi ihtiyacının ne kadar büyük olduğunu göstermektedir.
Dünya ülkeleri enerji ihtiyaçlarını büyük ölçüde fosil yakıtlardan (kömür, petrol, doğal gaz) veya su gücüyle karşılamaktadır. Gelecek 100 yıl içinde yenilenemez enerji kaynakları olan kömür, petrol ve doğal gazın tükeneceği öngörülmektedir. Sürekli yenilendikleri için yenilenebilir enerji kaynakları olarak adlandırılan hidrolik, güneş, rüzgar, jeotermik, biyokütle, gel-git, dalga ve akıntı enerjilerinin, su hariç olmak üzere dünyada üretilen toplam elektrik enerjisi içindeki payları sadece % 4 kadardır.
Türkiye?nin hidrolik potansiyeli toplam olarak 35 310 MW?dır. Halen işletmede bulunan toplam 125 hidrolik enerji işletmesinin toplam kurulu gücü 11 643 MW olduğuna göre, 2 000 yılı itibariyle toplam hidrolik enerji kapasitemizin % 34?ünden faydalanılmaktadır. İlave projelerle yaklaşık olarak 2020 yılından itibaren toplam işletme sayısı 546?ya çıkarıldığında tüm hidrolik enerji potansiyelinden yararlanılmış olunacaktır.
2000 yılında Ülkemizin taş kömürü, linyit, asfaltit, petrol, doğalgaz, hidrolik, jeotermik, güneş, rüzgar, odun ve hayvan-bitki artıklarından elde edebildiği toplam birincil enerji miktarı 28 464 BTEP (bin ton petrol eşdeğeri)dir. Talep ise 87 449 BTEP?dir. Buna göre enerji kaynakları açısından Ülkemiz zengin değildir ve bu alanda halen % 67 dolaylarında dışa bağımlılık söz konusudur. Enerji açığı taş kömürü, petrol ve doğal gaz ithalatıyla giderilmeye çalışılmaktadır. Dışa bağımlılık zamanla da artmaya devam edecektir.
Türkiye?nin kendi öz kaynaklarıyla ekonomik olarak üretebileceği maksimum elektrik enerjisi, hidrolik kaynaklardan 122 milyar kWh/yıl, termik kaynaklardan 121 milyar kWh/yıl olmak üzere toplam olarak 243 milyar kWh/yıl?dır. DPT verilerine göre, 1999 yılında 118,5 milyar kWh olan toplam elektrik tüketiminin, ortalama % 8 artışla 2005 yılında 195,1 milyar kWh?a, kişi başına elektrik tüketiminin ise 2 773 kWh?e (Yunanistan?ın 1983?deki değeri 2467 kWh) ulaşması beklenmektedir.
2010 yılında ise toplam tüketim 285 milyar kWh olacak, 243 milyar kWh/yıl değeri 42 milyar kWh/yıl aşılmış olacaktır.Yani 2005 yılından sonra tüm yerli kaynaklarımız devreye sokulsa bile bir enerji açığı ile karşılaşmamız kaçınılmazdır. Türkiye?nin enerji ihtiyacını şimdi ve gelecekte kendi öz kaynaklarıyla karşılaması mümkün görülmemektedir. Ülkemiz nükleer enerjiye baş vurmadan hedeflerine ulaşamaz. Bu nedenlerle 2008 yılında 7 017 GWh ve giderek artacak şekilde 2020 yılında 63 159 GWh nükleer enerji üretilmesi planlanmışsa da, son erteleme kararından sonra bu hedeflere ulaşılamayacağı, üzüntü verici de olsa kabul edilmelidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://criminalrapcity.yetkin-forum.com
 
.:Nükleer Enerji:.2
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hersey Burada :: Burada Her Türlü Bilgi Var :: Dersle İlgili Bilgiler :: Fizik-
Buraya geçin: